________ Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'ne
Gönderilmek üzere
________ ________. Sulh Ceza Hakimliği'ne
Dosya No : ________
TUTUKLAMA KARARINA İTİRAZ EDEN
ŞÜPHELİ: ________ (T.C. Kimlik Numarası: ________)
ADRES: ________
MÜDAFİİ: ________
ADRES: ________
KONU: ________ ________ Sulh Ceza Hakimliği'nin ________ dosyasında vermiş olduğu ________ tarihli karar ile Şüpheli hakkında verilmiş olan tutuklama kararına karşı itirazlarımız ile Şüpheli'nin bi hakkın tahliyesine karar verilmesi hakkındadır.
AÇIKLAMALAR:
Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere tutuklamaya ilişkin kararlarda Ceza Muhakemesi Kanunu ("CMK") madde 100'deki koşulların ve yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ("AİHS") 5.maddesindeki koşullar ile Anayasa'nın 19/3 hükümlerinin şüpheli bakımından oluşup oluşmadığının mahkemece irdelenip karar verilmesi gerekmektedir. Sayın Sulh Ceza Hakimliği tarafından bu yönde inceleme ve irdeleme yapılmadan Şüpheli hakkında tutuklama kararı verilmiştir. Tutuklama gerekçesi ise aşağıdaki şekilde ifade edilmiştir:
________
Şöyle ki CMK madde 100 hükmü uyarınca:
a. Şüphelinin kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa, veya
b. Şüphelinin davranışları delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme veya tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa
bir tutuklama nedeni var sayılabilir.
Somut olayda ise Şüpheli bakımından ilgili hükümde yer alan hususlarda kuvvetli bir şüphe bulunmamaktadır. Nitekim, Şüpheli'nin kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular bulunmamaktadır ve delilleri yok etmeye, gizlemeye, değiştirmeye, tanık veya mağdur üzerinde baskı yapmaya yönelik davranışları söz konusu değildir. İddia makamı tarafından aksi ispat edilememiştir.
Tutuklama kararına konu suç Türk Ceza Kanunu'nda yer alan hırsızlık (madde 141, 142) suçudur.
Kaldı ki, sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda tutuklama kararı verilemez. Şüpheli'nin işlediği iddia edilen atılı suç bu kapsamda olup, tutuklama kararı verilemez.
Ayrıca, vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez. Şüpheli'nin işlediği iddia edilen atılı suç bu kapsamda olup, tutuklama kararı verilemez.
Tutuklamanın sadece bir güvenlik tedbiri ve son çare olan bir güvenlik tebdiri olması göz önünde bulundurulduğunda, kaçma ve delilleri yok etme anlamında herhangi bir yola başvurmayan ve böyle bir şüphesi de bulunmayan Şüpheli'nin tutuklanarak hürriyetinden yoksun bırakılması gerek T.C. Anayasası'na gerekse de AİHS'ne açıkça aykırıdır. AİHM de içtihatlarında tutuklamanın en son önlem olarak uygulanması gerektiğinden bahsetmekte; başka bir önlemle tutuklamadan sağlanan yarar sağlanabilecekse, tutuklama yoluna gidilmemesi gerektiği belirtilmektedir.
CMK madde 109'daki adli kontrol kurumunun tutuklamaya göre öncelikle uygulanması gerekir. Tutuklama en son tedbirdir. Sulh Ceza Hakimliği, öncelikle adli kontrolü uygulamadan tutuklamaya hükmetmemelidir. Şüpheli'nin hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmadan, bu tedbirden yarar sağlanıp sağlamayacağı tespit edilmeden doğrudan tutuklama kararı verilmesi hukuka aykırılık oluşturmaktadır.
Müvekkilim Şüpheli'nin kaçma ve delilleri yok etme şüphesi bulunmamaktadır. Şu halde adli kontrol hükümleri uyarınca serbest bırakıldığı takdirde tüm yükümlülükleri gereği gibi yerine getirecek olan Şüpheli'nin tutuklanması usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla öncelikle Şüpheli'nin Bİ HAKKIN TAHLİYESİNİ, Sayın Mahkemeniz aksi kanaatte olur ise CMK madde 109 ve diğer hükümler gereğince tutuklama tedbirinin ADLİ KONTROLE çevrilmesini talep ederiz.
NETİCE VE TALEP:
Yukarıda açıklanan ve Sayın mahkemenizce re'sen takdir edeceği nedenlerle;
a. Müdafisi olduğum Şüpheli hakkında verilen tutuklama kararın İTİRAZEN KALDIRILMASI ile ŞÜPHELİNİN Bİ HAKKIN SALIVERİLMESİNİ,
b. Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise CMK madde 109 ve diğer hükümler gereğince tutuklama tedbirinin ADLİ KONTROLE çevrilmesini
vekaleten arz ve talep ederiz. ________
ŞÜPHELİ
________
adına
MÜDAFİİ
________
________ Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'ne
Gönderilmek üzere
________ ________. Sulh Ceza Hakimliği'ne
Dosya No : ________
TUTUKLAMA KARARINA İTİRAZ EDEN
ŞÜPHELİ: ________ (T.C. Kimlik Numarası: ________)
ADRES: ________
MÜDAFİİ: ________
ADRES: ________
KONU: ________ ________ Sulh Ceza Hakimliği'nin ________ dosyasında vermiş olduğu ________ tarihli karar ile Şüpheli hakkında verilmiş olan tutuklama kararına karşı itirazlarımız ile Şüpheli'nin bi hakkın tahliyesine karar verilmesi hakkındadır.
AÇIKLAMALAR:
Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere tutuklamaya ilişkin kararlarda Ceza Muhakemesi Kanunu ("CMK") madde 100'deki koşulların ve yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ("AİHS") 5.maddesindeki koşullar ile Anayasa'nın 19/3 hükümlerinin şüpheli bakımından oluşup oluşmadığının mahkemece irdelenip karar verilmesi gerekmektedir. Sayın Sulh Ceza Hakimliği tarafından bu yönde inceleme ve irdeleme yapılmadan Şüpheli hakkında tutuklama kararı verilmiştir. Tutuklama gerekçesi ise aşağıdaki şekilde ifade edilmiştir:
________
Şöyle ki CMK madde 100 hükmü uyarınca:
a. Şüphelinin kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa, veya
b. Şüphelinin davranışları delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme veya tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa
bir tutuklama nedeni var sayılabilir.
Somut olayda ise Şüpheli bakımından ilgili hükümde yer alan hususlarda kuvvetli bir şüphe bulunmamaktadır. Nitekim, Şüpheli'nin kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular bulunmamaktadır ve delilleri yok etmeye, gizlemeye, değiştirmeye, tanık veya mağdur üzerinde baskı yapmaya yönelik davranışları söz konusu değildir. İddia makamı tarafından aksi ispat edilememiştir.
Tutuklama kararına konu suç Türk Ceza Kanunu'nda yer alan hırsızlık (madde 141, 142) suçudur.
Kaldı ki, sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda tutuklama kararı verilemez. Şüpheli'nin işlediği iddia edilen atılı suç bu kapsamda olup, tutuklama kararı verilemez.
Ayrıca, vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez. Şüpheli'nin işlediği iddia edilen atılı suç bu kapsamda olup, tutuklama kararı verilemez.
Tutuklamanın sadece bir güvenlik tedbiri ve son çare olan bir güvenlik tebdiri olması göz önünde bulundurulduğunda, kaçma ve delilleri yok etme anlamında herhangi bir yola başvurmayan ve böyle bir şüphesi de bulunmayan Şüpheli'nin tutuklanarak hürriyetinden yoksun bırakılması gerek T.C. Anayasası'na gerekse de AİHS'ne açıkça aykırıdır. AİHM de içtihatlarında tutuklamanın en son önlem olarak uygulanması gerektiğinden bahsetmekte; başka bir önlemle tutuklamadan sağlanan yarar sağlanabilecekse, tutuklama yoluna gidilmemesi gerektiği belirtilmektedir.
CMK madde 109'daki adli kontrol kurumunun tutuklamaya göre öncelikle uygulanması gerekir. Tutuklama en son tedbirdir. Sulh Ceza Hakimliği, öncelikle adli kontrolü uygulamadan tutuklamaya hükmetmemelidir. Şüpheli'nin hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmadan, bu tedbirden yarar sağlanıp sağlamayacağı tespit edilmeden doğrudan tutuklama kararı verilmesi hukuka aykırılık oluşturmaktadır.
Müvekkilim Şüpheli'nin kaçma ve delilleri yok etme şüphesi bulunmamaktadır. Şu halde adli kontrol hükümleri uyarınca serbest bırakıldığı takdirde tüm yükümlülükleri gereği gibi yerine getirecek olan Şüpheli'nin tutuklanması usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla öncelikle Şüpheli'nin Bİ HAKKIN TAHLİYESİNİ, Sayın Mahkemeniz aksi kanaatte olur ise CMK madde 109 ve diğer hükümler gereğince tutuklama tedbirinin ADLİ KONTROLE çevrilmesini talep ederiz.
NETİCE VE TALEP:
Yukarıda açıklanan ve Sayın mahkemenizce re'sen takdir edeceği nedenlerle;
a. Müdafisi olduğum Şüpheli hakkında verilen tutuklama kararın İTİRAZEN KALDIRILMASI ile ŞÜPHELİNİN Bİ HAKKIN SALIVERİLMESİNİ,
b. Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise CMK madde 109 ve diğer hükümler gereğince tutuklama tedbirinin ADLİ KONTROLE çevrilmesini
vekaleten arz ve talep ederiz. ________
ŞÜPHELİ
________
adına
MÜDAFİİ
________
Soruyu cevapladıktan sonra “İleri” butonuna tıklayın.
Belge, verdiğiniz yanıtlara göre düzenlenir: Maddeler eklenir veya çıkarılır, paragraflar ve kelimeler değişir....
En sonunda, belgeyi anında Word ve PDF formatlarında alacaksınız. Ondan sonra Word belgesini açıp, istediğiniz gibi değiştirebilir ve yeniden kullanabilirsiniz.