Birkaç soruya cevap verin ve belgeniz otomatik olarak düzenlensin.
Belgeniz hazır! Word ve PDF formatlarında size gönderilecek. İstediğiniz gibi değiştirebileceksiniz.
İlamsız İcrada Ödeme Emrine İtiraz Dilekçesi, bir borçlunun kendisine icra dairesi tarafından bir alacaklıya olan borcunu ödemesi için tebliğ edilen ilamsız icrada ödeme emrine karşı yaptığı itirazın yer aldığı dilekçedir.
Burada borç ile kastedilen alacaklı olarak adlandırılan kişinin borçlu olarak adlandırılan diğer kişiden tahsil etmeye hakkı olduğu ve borçlu kişinin de ödemekle yükümlü olduğu şeydir. Bir başka deyişle, borçlu, alacaklıya karşı bir para ödemesi gereken (alacaklıya para borcu olan) kimseyken; alacaklı da borçludan alacağını (parasını) tahsil etme hakkına sahip olan kişidir.
İcra takibi ile kastedilen, alacaklının, alacağını (borç verdiği parayı) tahsil etmek amacıyla herhangi bir nedenle borcunu ödemeyen borçludan alacağını devlet gücü ile tahsil edebilmek için İcra Müdürlüğü nezdinde başlattığı takiptir.
İcra Müdürlüğü veya İcra Daireleri ise, gerek mahkeme kararlarının yerine getirilmesini (icra edilmesini) gerekse insanların alacaklarını tahsil etmelerini sağlayan bir yargı kurumu olup, mahkemeler gibi adliye binaları içerisinde yer alır.
İlamsız takip ise herhangi bir mahkeme kararına (ilama) veya kambiyo senedine (çek, bono, poliçe) dayanmayan icra takiplerine denilmektedir.
Ödeme emri, icra dairesi tarafından borçluya gönderilen, ödeme emrinde belirtilen borcun ödenmesine ilişkin talimat içeren bir resmi yazıdır.
Ödeme emrini alan borçlunun borcun tamamına ilişkin yapmış olduğu:
ilişkin itirazları, borcun tamamına itiraz olarak belirtilmektedir.
Örneğin borçlu Cemil Demir, alacaklı Ahmet Yılmaz'a 35.000 TL borcu olduğu ve ödemesi gerektiğine dair icra dairesi tarafından gönderilen bir ödeme emri almış olsun. Bu durumda borçlu Cemil Demir, örneğin alacaklı Ahmet Yılmaz'ı hiç tanımadığından bahisle borcunun olmadığına ilişkin itirazda bulunabileceği gibi, ilgili borcu geçen hafta ödemesi sebebiyle hiç borcunun kalmadığına dair de itirazda bulunabilir. İşte bu örneklerde borçlu Cemil Demir, borcun tamamına itiraz etmektedir.
Borçlu eğer süresinde borcun tamamına itiraz etmek istiyorsa, hangi gerekçe ile itiraz ettiğini dilekçesinde belirtmek zorunda değildir.
Ödeme emrini alan borçlu isterse borcun bir kısmını kabul ederek, diğer kısmı bakımından borçlu olmadığını iddia edebilir. Bu durumda ödeme emrini alan, borcun bir kısmını kabul edip, kalan kısmına ilişkin yapmış olduğu:
ilişkin itirazları, borca kısmen itiraz olarak belirtilmektedir.
Örneğin borçlu Cemil Demir, alacaklı Ahmet Yılmaz'a 35.000 TL borcu olduğu ve ödemesi gerektiğine dair icra dairesi tarafından gönderilen bir ödeme emri almış olsun. Bu durumda borçlu Cemil Demir, örneğin ilgili borcun 20.000 TL kısmını geçen hafta ödemesi sebebiyle, yalnızca 15.000 TL borcu bulunduğuna dair itirazda bulunabilir. Veya borçlu Cemil Demir borcun beş eşit taksitte ödeneceğini, henüz son iki taksidin yani toplamda 14.000 TL kısmın vadesinin gelmediği şeklinde itirazda bulunabilir. İşte bu halde borçlu Cemil Demir borca kısmen itiraz etmiş olur.
Borçlu eğer süresinde borcun bir kısmına itiraz etmek istiyorsa, hangi gerekçe ile kısmen itiraz ettiğini dilekçesinde belirtmek zorunda değildir.
Ödeme emrini alan borçlunun, alacaklı tarafından dayanak gösterilen senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin olarak yaptığı itiraza, imzaya itiraz denilmektedir. Resmi senetlerde (örneğin tapu nezdinde akdedilmiş bir sözleşme) imzaya itiraz edilemez.
İmzaya itiraz eden borçlu, imzaya itiraz ettiğini, ayrıca ve açıkça beyan etmelidir; aksi takdirde söz konusu imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiş sayılır.
Örneğin borçlu Cemil Demir, alacaklı Ahmet Yılmaz'a 35.000 TL borcu olduğu ve ödemesi gerektiğine dair icra dairesi tarafından gönderilen bir ödeme emri almış olsun. Bu durumda borçlu Cemil Demir, ödeme emrine dayanak gösterilen senette yer alan imzanın kendisine ait olmadığına, imzanın sahte olduğuna dair itirazda bulunabilir. İşte bu halde borçlu Cemil Demir imzaya itiraz etmiş olur.
Borçlu, ödeme emrine itiraz için gerekli süreyi bir fiili engel sebebiyle kaçırmış olabilir. Bu durumda borçluya bir hak daha tanınmıştır. Bu hak, gecikmiş itirazdır.
Borçlu, kendi kusurundan kaynaklanmayan bir engel sebebiyle itiraz süresini kaçırırsa, engelin kalktığı tarihten itibaren 3 gün içinde gecikmiş itiraz başvurusunda bulunabilir. Borçlunun gecikmiş itiraza başvurabilmesi için, süreyi kaçırmasına neden olan engel, kendi kusurundan kaynaklanmamış olmalıdır. Borçlunun ağır hastalığa yakalanması, doğal afetin yaşanması, tebliğ edilen ödeme emrinin borçlunun seyahatte olması sebebiyle kendisine ulaşmaması gecikmiş itiraz için geçerli nedenlerdir.
Örneğin borçlu Cemil Demir, alacaklı Ahmet Yılmaz'a 35.000 TL borcu olduğu ve ödemesi gerektiğine dair icra dairesi tarafından gönderilen bir ödeme emri almış olsun. Borçlu Cemil Demir, icra dairesine itirazda bulunmaya giderken bir anda karşısına çıkan arabanın çarpması sebebiyle kaza geçirir ve itiraz süresi içerisinde hastanede yatmak zorunda kalırsa itiraz süresini kaçırmış olur. İşte bu durumda borçlu Cemil Demir, hastaneden taburcu edildikten sonra en geç 3 gün içinde itiraz etmesi gerekir. Buna gecikmiş itiraz denir.
Gecikmiş itiraz, takibi kendiliğinden durdurmaz. Mahkeme, borçlunun mazeretini kabul ederse icra takibi durur. Eğer daha önce borçlunun mallarına haciz konulmuşsa alacaklı, mazeretin kabulü kararının tefhim veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını veya genel mahkemelerden itirazın iptalini istemezse haciz kalkar.
Borçlu eğer süresinde borcun tamamına veya bir kısmına itiraz etmek istiyorsa, hangi gerekçe ile itiraz ettiğini dilekçesinde belirtmek zorunda değildir.
Örneğin borçlu Cemil Demir, alacaklı Ahmet Yılmaz'a 35.000 TL borcu olduğu ve ödemesi gerektiğine dair icra dairesi tarafından gönderilen bir ödeme emri almış olsun. Borçlu Cemil Demir, sadece borcun tamamına itiraz ediyorum diyerek itiraz edebilir. Neden itiraz ettiğini söylemek zorunda değildir.
Fakat borçlu, süreyi bir engel sebebiyle kaçırmışsa ve gecikmiş itirazda bulunuyorsa, hem gecikme sebebini hem de borca itiraz gerekçesini dilekçesinde belirtmek zorundadır.
Örneğin borçlu Cemil Demir, alacaklı Ahmet Yılmaz'a 35.000 TL borcu olduğu ve ödemesi gerektiğine dair icra dairesi tarafından gönderilen bir ödeme emri almış olsun. Borçlu Cemil Demir, icra dairesine itirazda bulunmaya giderken bir anda karşısına çıkan arabanın çarpması sebebiyle kaza geçirir ve itiraz süresi içerisinde hastanede yatmak zorunda kalırsa itiraz süresini kaçırmış olur. İşte bu durumda borçlu Cemil Demir, hastaneden taburcu edildikten sonra en geç 3 gün içinde itiraz ederken, neden borcu olmadığını da açıklamalıdır. Yani örneğin alacaklı Ahmet Yılmaz'ı hayatı boyunca hiç görmediğini, böyle birini hiç tanımadığını, dolayısıyla böyle bir borcunun olmasının mümkün olmadığını belirterek borcun tamamına itiraz etmesi gerekir.
İtiraz dilekçesinde aşağıdaki unsurlara yer verilmelidir:
Borçlu: Ödeme emri gönderilen borçlunun ticari unvanı, vergi numarası veya adı-soyadı, T.C. kimlik numarası; adresi, bir avukat ile temsil edilip edilmediği, avukatı varsa avukatının adı-soyadı, adresi belirtilmelidir.
Alacaklı: Ödeme emrinde alacaklı olduğu belirtilen alacaklının ticari unvanı, vergi numarası veya adı-soyadı, T.C. kimlik numarası, adresi yazılmalıdır.
İcra Dosyası: Ödeme emrini gönderen İcra Dairesi ile ödeme emrinde yer alan dosya numarası belirtilmelidir.
İtiraz: Borçlunun hangi itirazda bulunduğu (borcun tamamına itiraz, borca kısmen itiraz, imzaya itiraz, gecikmiş itiraz) belirtilmelidir.
Dilekçe hazırlandıktan sonra dikkatlice okunup kontrol edilmelidir. Daha sonra çıktısı alınarak borçlu veya varsa avukatı tarafından imzalanmalıdır.
Dilekçe, gecikmiş itiraz dışındaki hallerde, ödeme emrini gönderen İcra Dairesi'ne ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 (yedi) gün içerisinde sunulmalıdır. Gecikmiş itiraz durumunda, dilekçenin icra dairesine değil, ödeme emrini gönderen icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra hukuk mahkemesine, söz konusu engel durumun kalkmasından itibaren en geç 3 gün içinde yapılması gerekir.
İtiraza dayanak belge var ise (ödeme yapıldığına dair dekontlar, banka hesap hareketleri, gecikmiş itiraz bakımından mazereti kanıtlayan tutanaklar, raporlar, belgeler) dilekçeye eklenmelidir.
Hayır, borçlunun avukatla temsil edilmesi zorunlu değildir. Borçlu avukat tarafından temsil edilmeksizin, kendisi de bu dilekçeyi sunabilir. Ancak gerek prosedürlerin sürelerinin kaçırılmaması ve hak kayıplarının yaşanmaması için borçlu, bir avukat tutmayı tercih edebilir. Bu halde bu dilekçenin avukat tarafından da sunulması mümkündür.
Borca itiraz halinde söz konusu borç bakımından ödeme yapıldığına dair dekontlar ve banka hesap hareketleri, dayanak sözleşme dilekçeye eklenebilir.
Ayrıca gecikmiş itiraz bakımından mazereti kanıtlayan kaza tutanakları, doğal afetlere ilişkin resmi yazılar, sağlık raporları gibi belgeler dilekçeye eklenmelidir.
Örneğin borçlu Cemil Demir, alacaklı Ahmet Yılmaz'a 35.000 TL borcu olduğu ve ödemesi gerektiğine dair icra dairesi tarafından gönderilen bir ödeme emri almış olsun. Borçlu Cemil Demir, icra dairesine itirazda bulunmaya giderken bir anda karşısına çıkan arabanın çarpması sebebiyle kaza geçirir ve itiraz süresi içerisinde hastanede yatmak zorunda kalırsa itiraz süresini kaçırmış olur. İşte bu durumda borçlu Cemil Demir, hastaneden taburcu edildikten sonra en geç 3 gün içinde itiraz ederken, neden gecikmiş itirazda bulunduğunu kanıtlamak için kaza raporunu ve sağlık raporunu eklemelidir.
İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine bildirmek zorundadır.
Gecikmiş itiraz durumunda, dilekçenin ödeme emrini gönderen icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra hukuk mahkemesine, söz konusu engel durumun kalkmasından itibaren en geç 3 gün içinde yapılması gerekir.
Ödeme emrine itiraz edilmemesi halinde, takip kesinleşir. İtiraz etmeyecek olan borçlunun ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde mal beyanında bulunması gerekir. Mal beyanında bulunmazsa veya gerçeğe aykırı beyanda bulunursa alacaklının şikayeti üzerine hapisle cezalandırılır.
Borca veya imzaya itiraz üzerine icra takibi durmuşsa, alacaklının bu takibin devamını (ve alacağın tahsilini) sağlayabilmesi için itirazı hükümden düşürmesi gerekir. Bunu da ya icra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluyla ya da genel mahkemelerde itirazın iptali yoluyla yerine getirir.
Gecikmiş itiraz, takibi kendiliğinden durdurmaz. Mahkeme, borçlunun mazeretini kabul ederse icra takibi durur. Eğer daha önce borçlunun mallarına haciz konulmuşsa alacaklı, mazeretin kabulü kararının tefhim veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını veya genel mahkemelerden itirazın iptalini istemezse, borçlunun mallarına konulmuş olan haciz kalkar.
İlamsız icra takiplerinde itiraz, İcra İflas Kanunu madde 62 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Bir form dolduruyorsunuz. Siz formdaki soruları yanıtladıkça, belge gözlerinizin önünde düzenleniyor.
Her şey tamamlandığında, belge size Word ve PDF formatlarında gönderilir. Belgeyi değiştirebilir ve yeniden kullanabilirsiniz.
İlamsız İcrada Ödeme Emrine İtiraz Dilekçesi - örnek
Ülke: Türkiye